10 Aralık 2018 Pazartesi

Sana engel olan yine sensin


Hep kendini suçladın! Kendine kızdın ve belki de kendini affedemedin. Çünkü içten içe biliyordun ki, yaşadığın her şeyin altında yatan sebeplerden bir tanesi de,  kabul etmediğin, kabul etmek istemediğin, meydana çıkartmaya korktuğun o gizli düşüncendi.
Ondan kaçtın yıllarca, onu bir odaya hapsedip anahtarı eline alarak kaçtın.
Onu bırakırsan senin peşine düşmesinden korktun. Çünkü odada o kadar iyi beslemiştin ki onu, senden daha güçlü bir varlığa dönüştürdün. Uzun kollarından korktun, senin tutmak istediklerini senden önce tutar diye! Uzun bacaklarından korktun, senin adım atmak istediğin yerlere senden önce varır diye! Dilinden korktun, bütün kelimelerini ezberlediğinden senden önce konuşur diye! Kalbinden korktun, sevgini vermek istediğin yerde, katılığıyla duvar örer diye.
Sen hep ondan kaçtın, sen hep gittiğin yere onu da taşıdın. Kendinden yorulduğunu dile getirdin ama onun seni yorduğu gerçeğinden de kaçtın! Hep kaçacak mısın?
Karanlıkta bıraktığın o gizli düşüncenin, aydınlığının önüne geçecek kadar büyümesine izin mi vereceksin? Karanlığında gizlenerek mi yaşayacaksın?
Şimdi ne yap biliyor musun? Onu odasından çıkarıp ona sarıl. Sevgiyle dinle onu. Acı çekmiştir belki de! Sevilmediğini düşünüp sevgisizlik çemberi içinde güvende olacağını düşünmüştür.
Sen ondan kaçtıkça daha çok büyüyecek sevilmediğine olan inancı. Daha çok hırçınlaşıp daha da saldırgan olacak diğer sevdiğin bütün duygularına karşı. Ona bu acıyı çektirme! O gizlemeye çalıştığın gizli düşüncenle ilgilen.
Ona sevgiyle kendini anlat. Onu gülümset, diğer güzel duygularınla dost et onu.
Hadi! Kaçma sana ait olan hiçbir şeyden. Affet kendini şimdi. Sevgiyle, şefkatle bir gülümsemeyle dönüştür onu.
Yaşadıklarının sebebi olmaktan kurtar onu!
Jasmin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder