Nursen Demir’in Gelincik Çeşmesi (2015) ve Önce Kuşlar Gitti (2018) adlı öykü kitaplarının ardından yayımladığı üçüncü öykü kitabı Eski Bir Gramofon, Nisan 2021’de okurlarıyla buluştu.
Yazar,
önceki kitaplarında sıklıkla öykülerinin merkezine aldığı çocukluk olgusuna Eski Bir Gramofon’da daha az başvursa
da, yoksulluk, hastalık, ölüm ve aşk gibi temaları bu kitabında da işlemeye
devam ediyor. Bir çeşit otobiyografik anlatıyı çağrıştıran öykülerinde yazar,
kimi zaman birbirini takip eden, kimi zaman iç içe geçen gerçek
yaşamöykülerinden okuyuculara çarpıcı kesitler sunarken; renkleri, kokuları ve
insan ilişkileriyle bir dönemin toplumsal panoramasını da çiziyor.
KUŞLARIN GÖÇÜNDEN YILDIZLI GECELERE
Nursen
Demir’in önceki öykü kitapları Gelincik
Çeşmesi ve Önce Kuşlar Gitti’deki
öyküler, ağırlıklı olarak, ben-anlatıcı ağzıyla bir çocuğun gözünden
aktarılıyor. 1960’lı yılların ortalarında, bir Anadolu kentine bağlı küçük bir
ilçede geçen olaylar, küçük anlatıcının ve çevresindeki insanların bir yandan acı
ve yoksulluk dolu hikâyelerine odaklanıyor, bir yandan samimi komşuluk
ilişkilerini, gülümseten anları, keyifli zamanları işaret ediyor.
Dağın eteklerine kurulu ilçede kışın geçirilen zor günler, yaz tatilinin başlamasıyla birlikte yerini bağ evlerinin serin yaz gecelerine bırakıyor: Kırlangıç, leylek ve turnaların göçü; derenin şırıltısına karışan keklik, bülbül, karga ve kurbağa sesleri; kırlar, çiçekler, arılar, kelebekler; taze domates ve salatalıkla yapılan kahvaltılar ve açık havada yıldızların altında uyunan geceler...
Her
öyküde, ilçede yaşayan halkın yeni bir durumuna tanık olurken, sosyoekonomik
koşullarını ve kültürel yapısını da görüyoruz. Sözgelimi ilçede birçok ailenin
erkeklerinin, Atatürk’ün kurduğu Ergani Bakır İşletmesi’nde çalıştığını,
işçilerin geniş sosyal haklarla donatıldığını; fabrikadan her gün bir ekmek
kuponu verildiğini, sineması ve sosyal tesislerinden ücretsiz yararlanıldığını,
yazlık ve kışlık kıyafetlerin yanı sıra bütün çalışanların aileleriyle
lojmanlarda oturduğunu öğreniyoruz. Sayfaları çevirdikçe, Singer veya Zetina
marka dikiş makinalarıyla kadınların, evlerinde dikiş-nakış yaptıklarını, çamaşırları
ellerinde yıkadıklarını görüyoruz. İlçedeki evlerin genellikle ahşaptan, bir ya
da iki katlı olduğunu, her
evde kışlık yiyeceklerin saklandığı kilerlerin raflarında cam kavanozlar, bakır
kovalar ve sıra sıra küplerin dizildiğini; birçok evde henüz radyonun bile
bulunmadığını, televizyonların ise bazı evlere yeni yeni girmeye başladığını
okuyoruz. Bakkallarda her şeyin açık olarak satıldığını, kesekâğıdı ve kâğıt
torbalarla alışveriş yapıldığını; evliliklerde ailelerin genç kızlara ve
erkeklere söz hakkı tanımadığını; kavuşulamayan aşkları, kederli masalları,
trajik kazaları, ölümcül hastalıkları her yeni sayfayla birlikte bir dönemin
sosyoekonomik dokusu ve sosyokültürel atmosferinden izliyoruz.
YALNIZLAŞMA VE YABANCILAŞMA DUYGUSU
Nursen
Demir’in ilk iki kitabında yer alan, 1960’lı yılların ortalarından günümüze
değin uzanan öyküleri, yeni kitabında da benzer biçimde yer yer zamansal geri
dönüşlerle, yer yer doğrudan karşımıza çıksa da, Eski Bir Gramofon’un biraz daha “kentli” olduğu söylenebilir.
Ancak,
yazarın geçmişe duyduğu özlem öylesine yoğundur ki, bu durum hemen her öyküsünde
kendini hissettirir. Öyle ki, sadece kitap adlarına bakmak bile ya da öykülere
şöyle bir göz atıldığında, öykülerin ana tema’sının bu olduğu görülür. Hatta
kentte geçen kimi öykülerinde dahi, bir şekilde geçmişle bağlantı kurulur, eski
zamanlara doğru bir koridor açılır.
Çünkü
onun öykü kahramanlarına göre, ne bugünün aşkları aşka benziyor, ne dostlukları
dostluğa benziyor; teknolojik gelişmelerle birlikte ekonomik-toplumsal
değişimin getirdiği tahribat, yalnızlaşma ve yabancılaşma duygusu, dokunduğu
her şeyi bozup yok ediyor; saygıyı, sevgiyi, merhameti, masumiyeti ve
mahremiyeti ortadan kaldırıyor.
Ve
doğanın yıkımıyla beraber önce kuşlar gidiyor; sonra da o dönemin saygılı,
incelikli, “bozulmamış” insanları...
Ve
ardından da, onların aşkları, masalları, şarkıları...
Ayhan Şahin
(Hürriyet Gösteri dergisi, Nisan 2021)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder